Birleşmiş Kentler ve Mahallî İdareler Dünya Teşkilatı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kanada’da “Sürdürülebilir Turizmin Finansmanı ve Hayat Kalitesini Geliştirmek” temasıyla düzenlenen 6. Kentsel İktisat Forumu’na katıldı.
Dünya belediyelerinden temsilcilerin katıldığı toplantıda sürdürülebilir turizm iktisadıyla ilgili kıymetli iletiler veren Lider Altay, yüzlerce yıllık tarihi ve doğal alanların daha fazla ekonomik büyüme muhtaçlığına kurban gittiğini belirterek, “İnsanların ziyaret etmek istediği kaynaklarımızı nasıl koruyabiliriz sorusuna verilebilecek yanıt şudur: Bir an evvel harekete geçerek bindiğimiz kolu kesmeyi durdurabiliriz” dedi. İsrail’in Gazze’de on binlerce pak insanı katletmeyi sürdürürken tarihi ve kültürel mirası da yok ederek insanlığa ihanet ettiğini lisana getiren Lider Altay, “Onlara nazaran onlardan olmayan hiçbir insan ve hiçbir paha var olmayı hak etmemektedir. Bizler bu gezegenin bedellerine sahip çıkacaksak, öncelikle habis kanıları ve hareketleri yok etmenin dermanına bakmalıyız” dedi.
Birleşmiş Kentler ve Mahallî İdareler Dünya Teşkilatı (UCLG) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kanada’da düzenlenen 6. Kentsel İktisat Forumu’na katıldı.
Kanada’nın Kitchener Belediyesi’nin mesken sahipliğinde dünyanın farklı bölgelerinden belediye liderleri ve mahallî başkanların iştirakiyle gerçekleştirilen forumun açılış oturumunda konuşan Lider Altay, sürdürülebilir ekonomik büyümenin itici gücü olarak turizmin muazzam potansiyelini ele alacakları foruma katılmaktan büyük memnunluk duyduğunu belirterek, forumu organize eden Kitchener Belediye Başkanı ve UCLG Eş Lideri Berry Vrbanovic’ teşekkür etti.
“YÜZLERCE YILLIK DOĞAL ALANLAR DAHA FAZLA EKONOMİK BÜYÜME MUHTAÇLIĞINA KURBAN GİTMEKTEDİR”
Turizmin kalkınmanın en değerli güçlerinden birisi olduğunu vurgulayarak konuşmasını sürdüren Lider Altay, “Küreselleşmenin yükselişi, iktisatların büyümesi ile birlikte tahminen de dünyada en çok büyüme kaydeden bölüm pozisyonundadır. Lakin burada her şey göründüğü kadar tozpembe değil. Turizm ya da öbür bir tabirle turizmin berbat idaresi ve çok turist yükü, birçok turistik destinasyonda mahallî topluluklarla ziyaretçiler ortasında çatışmalara yol açmaktadır. Tarihi alanlar çok kalabalık nedeniyle aşınmış durumdadır ve yüzlerce yıllık doğal alanlar daha fazla ekonomik büyüme muhtaçlığına kurban gitmektedir. Burada iki farklı durumla karşı karşıyayız. Turizm lokal ekonomileri canlandırırken birebir vakitte arazi kullanımı üzerinde muazzam bir baskı uygulayıp kirliliğin artmasına ve doğal habitatın ziyan görmesine neden oluyor. Bununla birlikte iklim değişikliğinin olumsuz tesirlerinin hızlanmasına sebep olan çevresel kaynakların da bozulmasına yol açıyor” diye konuştu.
“BİR AN EVVEL HAREKETE GEÇEREK BİNDİĞİMİZ KOLU KESMEYİ DURDURABİLİRİZ”
Turizmin global sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 8’inden sorumlu olduğunu ve 2030 yılına kadar global turist hareketlerinin yaklaşık 2 milyar bireye ulaşmasının beklendiğine dikkat çeken Lider Altay, “Sürdürülebilir biçimde seyahat etmenin bir yolu olup olmadığını vurgulamamız gerekir. İnsanların ziyaret etmek istediği kaynaklarımızı nasıl koruyabiliriz sorusuna verilebilecek karşılık şudur: Bir an evvel harekete geçerek bindiğimiz kısmı kesmeyi durdurabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
BAŞKAN ALTAY TURİZMİN GELİŞMESİNDE MAHALLÎ HALKIN EHEMMİYETİNE DİKKAT ÇEKTİ
Turizmin dünyanın birçok noktasında ekonomik faaliyetlerin temel taşı olmaya devam ettiğini, büyüme ivmesinin daha da artırmasının beklendiğini kaydeden Lider Altay kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Turizm gelişirken kent aklı, bakım ve daha güzel bir ömür isteği üzere ögeler bize rehberlik etmelidir. Fakat bu formda turizmin sürdürülebilir adil bir kalkınma modeline katkıda bulunmasını sağlayabiliriz. Turizm yalnızca turistlerin faydasına değil, birebir vakitte halkımızın hayatlarını ve geçim kaynaklarını güzelleştirmenin de bir yoldur. Bu sebeple turizm siyasetlerini tasarlarken lokal halkı da bu sürece dahil etmeliyiz. Uygun fiyatlı seçenekleri garanti altına almalı ve gündelik hayatın bozulmasını önlemeliyiz. Bu dönüşüm merkezinde iki kılavuz unsur yer almalıdır; çeşitlilik ve önemseme. Kentler, onları sürdürülebilir turizm modeli bağlamında alımlı hale getirecek bu prensiplere ve her şeyden evvel mahallî toplulukların gelişimine odaklanmalıdır” tabirlerini kullandı.
“İSRAİL, İNSALARI KATLEDERKEN TARİHİ, KÜLTÜREL MİRASI DA YOK EDİYOR”
Tarihi ve doğal kıymetleri muhafazanın en değerli metodunun dünya üzerinde devam eden savaş ve çatışmaları durdurmak için gayret göstermek olduğunun altını çizen Lider Altay, “Özellikle Gazze ve Ukrayna başta olmak üzere dünyanın birçok noktasında devam eden savaşlar, on binlerce pak insanı hayattan koparırken birçok dini ve kültürel yapıyla yapıtın de yok olmasına sebebiyet vermektedir. İsrail, Filistin’de on binlerce insanı dünyanın gözü önünde katlediyor. Bununla birlikte pervasızca ve gaye göstermeksizin bombalamalar düzenleyerek, temizlerle birlikte tarihi, kültürel yapıları ve mirası da yok etmekte, insanlığa ihanet etmektedir. Onlara nazaran onlardan olmayan hiçbir insan ve hiçbir bedel var olmayı hak etmemektedir. Bizler bu gezegenin kıymetlerine sahip çıkacaksak, öncelikle habis fikirleri ve aksiyonları yok etmenin devasına bakmalıyız. Kısaca kültürel yok oluşu önlemek ve tarihi mirasları korumak için barış ve kardeşlik ikliminin yine tesis edilmesi şarttır” kelamlarıyla konuşmasını tamamladı.
“Sürdürülebilir Turizmin Finansmanı ve Ömür Kalitesini Geliştirmek” teması altında gerçekleştirilen 6. Kentsel İktisat Forumu (UEF6), Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası ortaklarla iş birliği yaparak, kentsel idare, iktisat ve kaynaklara yönelik yenilikçi ve pratik tahliller yoluyla BM Sürdürülebilir Kalkınma Gayelerinin (SKA) bilhassa de SKA11’in -Sürdürülebilir Kentler ve Topluluklar- uygulanmasını hızlandırmayı amaçlamaktadır.